Kederlenebilme Becerisi Üzerine…
Kim kedere hoş geldin der ki ?
Hangimiz için kabul edilebilir acı çekmek…
“Mutluluk, rutinimiz ve olağan duygu durumumuz olmalı” değil midir ki en
büyük mitlerimizden biri ? Olağan insanlık hali neşe, hüzün ise olağanüstü
hallermiş gibi yaşanır sanki bazılarımızca..
Kazalar, belalar, ayrılıklar,
kayıplar, hayal kırıklıkları… Tüm olumsuz deneyimlerin içerisinde yaşadığımız ve
tek kelime ile özetlediğimiz duygudur, keder..
Keder, deyip de tek bir kelime ile özetleyip geçiverdiğimiz duygu, kendi içinde ince nüanslar ile birbirinden
ayrılan onca hali, bakış açısını ve
yaklaşımı barındırıyor halbuki.. Kederi yaşama biçimimiz, kaderimizi etkiliyor
belki de..
Kaza olur, bela olur, kayıp
olur.. Keder gelir, çeker, büyür, olgunlaşırız.. Ya da keder
gelir çöker, geriler, yozlaşırız…Kaybımız olur, kazamız olur,
imtihanımız olur, kederlenir ancak her
birinden daha tecrübeli ve olgun, kazançlarla çıkarız.. Kaybımız olur, kazamız olur, imtihanımız
olur, kederlenir ancak her birinden daha bitkin ve yorgun, kayıplar ile çıkarız…
Peki nedir ki bu kederin, yönünü
tayin eden ? Ne eşlik edince kedere
güçlü binalar inşa ediyor içimize ya da nedir, enkaza dönüştüren.. acıları elmas yerine kömüre evrilten?
Üzüntü verici durumlar gelip
çattığında çoğu zaman içeri buyur etmek istemeyiz hüznü.. Üzüntüye, “her zaman
mutlu olmalıyım gibi bir “mutlak talepkarlık”, dayanamam” gibi bir dayatma ve “acı,
istenmedik ve hemen kovulması gereken bir haldir” gibi bir zorbalık eşlik eder
bazen.. Tam da bu noktada tutuşan keder
kıvılcımı, yakar yakar yakar ancak
pişirmez.. Heba olan bir acıya dönüştürür
deneyiminizi.. Vitaminini alamazsınız meyvesinin.. Çiğnemek istemezsiniz çünkü..
Ya kusar ya da hazmedemezsiniz..
Kapınıza gelen kedere onu reddetme ve kovma çabası eşlik eder, kolundan
çekiştirirsiniz, hırs ve öfke ile arkadaşlık eder hüznünüz..
İşte bunlardan arınmış arı bir
keder.. içinde ne hırsı ne de reddi barındırmadığında, arı bir kederin içinde
hayal kırıklığı ile birlikte kabulun, acı ile birlikte gönüllülüğün, sitem ile birlikte
misafirperverliğin olduğuna şahit olursunuz..
Evet, denilebilir ki… Arı keder pişirir, diğeri ise yakar…
Ey insan yanacak mısın yoksa
pişecek misin kederinle ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder